- 3 yıl önce
- 3806 Okunma
- 0 Yorum
Bağışıklık Sitemini Güçlendirmede Beslenmenin Rolü
Sağlık hizmetleri genel olarak koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavi edici sağlık hizmetleri olarak ikiye ayrılır.
Enfeksiyon hastalıklarında bağışıklık sisteminin güçlü olması en önemli koruyucu etkendir. Bağışıklık sisteminin güçlü olmasında da sağlıklı ve dengeli beslenme en önemli faktördür.
Özellikle enfeksiyon-bağışıklık sistem ilişkileri düşünüldüğünde, bağışıklık sistemi hücrelerinin ihtiyacı olan enerji kaynağının ve diğer besin öğelerinin vücuda alınması tedavinin de ön şartı olarak tartışmasız kabul edilmektedir.
Hem koruyucu hem tedavi edici sağlık hizmetlerinde en önemli faktör olan beslenme, özellikle salgın hastalıkların arttığı son yıllarda daha da önem kazanmıştır.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için beslenme açısından dikkat etmemiz gereken şeyler şunlardır:

- Vücudumuza yeterli miktarda antioksidan almalıyız. En önemli antioksidanlardan bazıları C, A , E vitaminleri ve selenyumdur. Bu antioksidanların çoğu sebze, meyve, tam tahıllı besinler ve kuru baklagillerde bulunur.

- Yeterli miktarda probiyotik besinler tüketilmelidir. Probiyotikler barsak florasında yaşayan yararlı bakterilerdir. En önemli kaynakları ise yoğurt ve kefirdir.

- Yetersiz ve dengesiz diyetler, şok diyetler bağışıklık sistemini zayıflatır. Diyette en önemli husus yeterli ve dengeli olması ve tek tip olmamasıdır.

- Yetersiz beslenmenin yanı sıra, obezite de bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Obezite enfeksiyon yatkınlığını arttırıp, yara iyileşmelerini geciktirir.

- Omega 3 yağ asitleri ve kaliteli proteinler de bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Bu nedenle haftada 2 kere balık tüketmek, her gün bir öğünümüzde az yağlı et/tavuk tüketmemiz gerekir.

- Yenidoğan bebeklerde en önemli bağışıklık güçlendirici besin ‘’anne sütü’’ dür.

- Sarımsak içerisinde bulunan ‘’allicin’’ bağışıklık sistemi hücrelerinin fonksiyonunu arttırır. Zencefil, zerdeçal, kekik gibi baharatlar da bağışıklık sistemimizde güçlendirmede etkin besinlerdendir.

- Besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, vücut ısısının denetimi vb. etkilerinden dolayı günde en az 2 litre su tüketmeliyiz.
Diyet Kapımda olarak menülerimizde sadece kalori hesaplamasına değil, mikro besin öğelerinin de yeterli ve dengeli alımını sağlamaya özen gösteriyoruz. Kullandığımız tüm sebze- meyvelerin taze olmasına, tüm gıda maddelerinin gerekli sertifikalara sahip, güvenilir firmalardan olmasına, et ve tavuk ürünlerinde helal sertifikalarının olmasına itina ediyoruz.
Sağlıklı günler dileriz.
Diyetisyen Gizem KARAGÖZ
Diyet Kapımda Kocaeli Diyetisyeni
Yorum Yap